Hastaneler söz konusu olunca çoğumuzun aklına uzun koridorlar, sürekli çalan anonslar ve “Lütfen sıranızı bekleyiniz” sesleri gelir. Ama gelin kabul edelim: bir hastanenin bölümlerine bakmak, aslında koca bir yaşam kılavuzunu incelemek gibi. Hele ki konu Mehmet Akif Ersoy Hastanesi olunca, iş sadece “hangi bölüm var?” sorusuna cevap vermekten çıkıyor; erkeklerin stratejik hamleleriyle kadınların empatik yaklaşımlarını birleştiren koca bir mizah şölenine dönüşüyor. Hazırsanız, bu serüvene birlikte çıkalım!
Mehmet Akif Ersoy Hastanesi’nde Bölümler: Strateji mi, Empati mi?
Bir erkek için hastane bölümleri tamamen “level atlama” gibidir. Kardiyoloji mi? Check. Göz hastalıkları mı? Check. Erkekler için mesele, bölümler arasında bir taktik planlama yapıp en kısa yoldan “çıkışa ulaşmak”.
Kadınlar içinse durum biraz daha farklı. Onlar için hastane, sadece tedavi değil, bir duygu paylaşım yeri. Mesela Dermatoloji’ye giderken yanındaki hastanın krem önerisini sorar, Kadın Hastalıkları’nda beklerken yan sıradaki teyzenin torun hikâyesini dinler.
Kardiyoloji: “Kalbim sıkıştı, yoksa aşk mı bu?”
Mehmet Akif Ersoy Hastanesi’nin en popüler bölümlerinden biri Kardiyoloji. Erkekler için burası, arabalarının motor bakımına götürülmesi gibi; kalp de bir nevi motor ya! Kadınlar içinse “kalbin sesini dinlemek” mecazi bir anlam kazanıyor. Sonuçta doktor stetoskopu koyunca, içten içe “Acaba kalbim bu ara neden bu kadar hızlı atıyor?” diye soruyorlar.
Göz Hastalıkları: “Göz var, nizam var”
Göz bölümü, erkekler için “Artık yazıları telefonda büyütmeden görebileceğim” umudu. Kadınlar içinse “Acaba lensimle göz makyajım uyumlu görünüyor mu?” sorusuna cevap aramak. Spoiler: Görünüyorsun tatlım, hem de gayet iyi!
Dahiliye: “Her şeyin çıkış noktası”
Dahiliye bölümü tam bir orkestra şefi gibi. Erkekler buraya “stratejik bir kontrol noktası” olarak bakıyor: “Oradan kan tahliline, oradan röntgene, hop, checkmate.” Kadınlar içinse burası biraz daha sohbet alanı: “Hocam, geçen hafta halsizlik vardı ama komşum dedi ki limonlu zencefil iyi geliyor…”
Ortopedi: “Kırık dökük işleri”
Erkekler burada bir futbol maçında aldığı darbeyi gururla anlatır: “Hocam bak, maçın 90+2’sinde ayağım burkuldu ama oyundan çıkmadım.” Kadınlar ise: “Hocam, geçen hafta temizlikte tabureye çıktım, düştüm… ama yine de misafirlerime börek yaptım.” İşte özveri burada!
Kadın Hastalıkları ve Doğum: “Empatinin zirvesi”
Kadınlar için bu bölüm, empati maratonunun başladığı yer. Erkekler ise genellikle bu bölüme eşlerini refakatçi olarak götürürken içinden “Burada bana gerek yok, stratejim dışarıda beklemek” diye düşünür. Ama itiraf edin beyler, kapı önünde beklerken bile tedirginsiniz.
Psikiyatri: “Düşüncelerin servisi”
Burada iş biraz daha derin. Erkekler için “Hocam ben işte stresliyim, taktiksel çözüm ver.” Kadınlar içinse “Hocam geçen gün arkadaşım bana ters baktı, acaba ben mi yanlış anladım?” Empati odaklı sorulara çözüm aranan bölümlerden biri.
Bonus: Acil Servis – “Herkesin ortak durağı”
Acil Servis, erkeklerin “direkt çözüm, hızlı müdahale” stratejilerini ve kadınların “yanımdaki hastanın hâline de üzüldüm” empatisini birleştirdiği yegâne bölüm. Yani burası tam anlamıyla mizah ve dramın aynı anda yaşandığı bir arena.
Son Söz: Hastane Bölümleri Arasında Hayatın Yansıması
Mehmet Akif Ersoy Hastanesi’nin bölümleri sadece tıbbi hizmetler değil, aynı zamanda hayatın farklı yüzlerini de temsil ediyor. Erkeklerin stratejik ve çözüm odaklı bakış açıları ile kadınların empatik ve ilişki odaklı yaklaşımları birleşince, ortaya hem komik hem düşündürücü bir tablo çıkıyor.
Peki siz bu bölümlerin hangisinde en ilginç anınızı yaşadınız? Yorumlarda paylaşın, birlikte gülelim!